SERZENİŞ


Bir yol ayrımında kaybediyoruz benliğimizi. 
Acıya râm olmuş yüreğimiz ise yaşanmışlıklarımız unutmaya dünden razı.
Zamanın bir kâidesi olmayan hayatımızda ucu bucağı görünmeyen bir karanlığın içinde kimi zaman kaybediyoruz kendimizi.
Beklemenin kalesine sığınırken ne beklenen geliyor nede bekletilen kalıyor durduğu yerde. Sevda menzilimizi aşarken kederi de salıyor kimsesizliğimize. 
Boşa kürek çekip duruyoruz yaşamdan. Saçma sapan oyunlarla yoğrulurken, sevip sevilmeye çareler arayacağımıza gün geçtikçe yolumuzu şaşırıyoruz. 
Tüm dertlerimiz geceye galebe çalarken sabahına uykusuzluk şakaklarımızda nârâlar atıyor. 
Acılarımız nefesimizi keserken "ölüyorum" dediğimiz her an arsızca sözümüz, yaşıyor olmamıza tezat düşüyor ne ölüyoruz nede diriliyoruz. 
Rotasını kaybetmiş bir kalbin kulakları sağır eden sesi ile öğreniyoruz ayakta durmayı. 
"Bittim bu sefer" dedikçe bir kez daha başa sarıyoruz geçmişimizden eksilip geleceğimizden tamam olmayı. 
Kalbimizin arka bahçeleri talan, yüreğimizin yolları kayıp iken hoyratça basıp geçiyoruz yolumuzun üzerinde ki çiçeklere. 
Ne bir kaybedeni nede bir kurtaranı olamadığımız günlerin her birinden eksiliyoruz yok ola ola.
Derdimizin büyüklüğünden, dermanımızın yokluğuna sessiz serzenişler yüklüyoruz yangınlarımızla. 
Dev bir hiçlikle düşüyoruz her sabah yitik bir hasret ile dünyaya. 

Yazının tüm hakları korunmaktadır.